havlamak

listen to the pronunciation of havlamak
Turkish - English
bark

This dog is conditioned to bark at strangers. - Bu köpek yabancılara havlamak için eğitilir.

He wanted to work as much as a dead dog wants to bark. - O, bir ölü köpeğin havlamak istediği kadar çok çalışmak istedi.

yelp
howl
woof
yap
bay
to bark, to bay, to woof
to bark, woof, or bay
give mouth
yawp
yip
havlama
bark

She heard a dog barking in the distance. - O, uzakta bir köpek havlaması duydu.

Tom thought he heard a dog barking. - Tom bir köpek havlaması duyduğunu düşündü.

havlama
{i} barking

The dog kept barking at me at the gate and kept me from coming in. - Köpek bana kapıda havlamayı sürdürdü ve içeri girmemi engelledi.

She heard a dog barking in the distance. - O, uzakta bir köpek havlaması duydu.

kesik kesik havlamak
yelp
havla
yap away
havla
make barking sounds
havla
{f} yap
havla
{f} bark

A barking dog doesn't bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

His bark is worse than his bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

havla
made barking sounds
havla
barking
ürümek, havlamak
yowl, howl
acı acı havlamak
yap
acıyla havlamak
yelp
acıyla havlamak
yip
havla
yelp
havla
yip
havlama
yelp
havlama
yap
havlama
bay
havlama
yawp
havlama
yip
Turkish - Turkish
Köpek bağırmak, ürümek: "Ardından yüz köpek havlamayan kurt, kurt değildir."- Atasözü
Bağırmak, ürümek
ürümek
Havlama
(Osmanlı Dönemi) NÜBAH
havlama
Havlamak işi
havlamak
Favorites