have to, be obligated; be likely or probable

listen to the pronunciation of have to, be obligated; be likely or probable
English - Turkish

Definition of have to, be obligated; be likely or probable in English Turkish dictionary

must
{f} meli
must
küf kokusu
must
Gitmiş olacak
must
şıra/zorunluluk
must
küflülük
must
zorunluk
must
(tahmin belirtir) -meli
must
(zorunluluk/gereklilik belirtir) -meli
must
-malı
must
sıra; üzüm sırası
must
He must go
must
yapılması gereken şey

Tom'a yapılması gereken şeyi nasıl yapacağı gösterilmeli. - Tom must be shown how to do what needs to be done.

must
kızmış kızgınlık
must
(isim) malı
must
gerekli şey
must
(İnşaat) -meli, -malı
must
He must have gone
must
dili şart
English - English
{f} must
have to, be obligated; be likely or probable
Favorites