harcayarak

listen to the pronunciation of harcayarak
Turkish - English
wasting
spending

He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it. - O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.

harca
{f} spending

Tom seems to prefer spending most of his time alone. - Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money. - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

harca
spend

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

harca
{f} spent

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

They spent six months building the house. - Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

harca
pay out
harca
expend

Expenditures must be reduced. - Harcamalar düşürülmelidir.

The expenditure totaled 200,000 yen. - Harcama 200.000 yen'i buldu.

harca
payout
para harcayarak etkilemeye çalışmak
spread oneself
harcayarak
Favorites