harçlık

listen to the pronunciation of harçlık
Turkish - English
{i} allowance

You should make allowances for her age. - Onun yaşına göre harçlık vermelisin.

He gives his children an allowance. - Çocuklarına harçlık verir.

pocket money
spending money
allowance, pocket money
pocket money, allowance
spend
pin money
Turkish - Turkish
Ufak tefek ihtiyaçlar için ayrılmış para
Ufak tefek ihtiyaçlar için ayrılmış para: "Yanıma epeyce yol harçlığı almıştım."- Y. K. Karaosmanoğlu
harçlık
Favorites