going in; arriving; insertion

listen to the pronunciation of going in; arriving; insertion
English - Turkish

Definition of going in; arriving; insertion in English Turkish dictionary

entering
{i} girme

Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş. - According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering.

Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın. - You should always knock before entering Tom's room.

entering
giriş

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

entering
(isim) girme
English - English
{i} entering
going in; arriving; insertion
Favorites