Turkish - English
Definition of girift in Turkish English dictionary
- intricate
- elaborate
- inextricable
- tangled
- obs. a small reed flute
- intricate, involved; complex
- involved, intricate; (yazı) interlaced
- kink
- girift çalan kimse
- intricate player
- girift (yazı)
- interlaced
- girift bezeme/tezyinat
- arabesque
- girift yazı
- an intricate style of Arabic script
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of girift in Turkish Turkish dictionary
- Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık
- Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı
- Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)
- Boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)
- Birbirinin içine girip karşmış, girişik, karmaşık
- Klasik Türk müziğinde kullanılmış neye benzer bir çalgı
- (Osmanlı Dönemi) yakalama, tutma; dolaşık, birbiri içine girik, karışık
- Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak tarzda iç içe istif edilmiş yazı
- GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) Motifleri birbirine girik ve içiçe geçme olan tezyinat tarzı. Buna aynı zamanda arabesk de denilir
- GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) Türk musikisinin nefesli sazlarından olup, bugün unutulmak üzeredir. Ney'e benzer. Girift çalana "Giriftzen" denilir
- GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) f. Yakalama, tutma
- GİRİFT
- (Hukuk) Birbirine girmiş, içiçe
- GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) Dolaşık. Birbiri içine girik. Girintili çıkıntılı, karışık
- AHZ Ü GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) Esir alma
- AHZ Ü GİRİFT
- (Osmanlı Dönemi) Ele geçirme, yakalama
Related Terms
girift
Hyphenation
gi·riftPronunciation
Resimler
History
Favorites