fresh, new, unpolluted, untainted

listen to the pronunciation of fresh, new, unpolluted, untainted
English - Turkish

Definition of fresh, new, unpolluted, untainted in English Turkish dictionary

maiden
{i} bakire
maiden
maiden name evli kadının bekarlık soyadı
maiden
evlenmemiş kadın
maiden
taze
maiden
evlenmemiş
maiden
{s} ilk

Bu, gemimizin ilk yolculuğu. - This is our ship's maiden voyage.

Titanik ilk seferinde battı. O büyük bir gemiydi. - The Titanic sank on her maiden voyage. She was a large ship.

maiden
nezih
maiden
bekâr
maiden
evlenmemiş kız
maiden
{i} genç kız

İki adam genç kızın kalbi için yarıştı. - The two men competed for the young maiden's heart.

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı. - The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.

maiden
maiden effort ilk teşebbüs
maiden
bakir
maiden
{s} el değmemiş
maiden
{s} evlenmemiş (kadın)
maiden
{i} evlenmemiş genç kız
maiden
(sıfat) kız, bâkire, yeni, ilk, el değmemiş
maiden
maiden over kriket oyununda sayı kaydedilmeyen devre
maiden
masum
English - English
{a} maiden
fresh, new, unpolluted, untainted
Favorites