filled with foolish or unreasoned affection

listen to the pronunciation of filled with foolish or unreasoned affection
English - Turkish

Definition of filled with foolish or unreasoned affection in English Turkish dictionary

crazy
deli

Sizce ben deli miyim? - Do you think I'm crazy?

Bu gürültü beni deli ediyor. - This noise is driving me crazy.

crazy
çılgın

Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım. - It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.

Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor. - Your ideas sound crazy.

crazy
çılgınlık

Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor. - Tom thinks that's crazy.

Kapıyı açık bırakması çılgınlık. - It is crazy of him to leave the door open.

crazy
düşkün

Tom tatlılara düşkündür. - Tom's crazy about sweets.

crazy
divane

Erkekler ona divane oluyor. - Men are crazy about her.

Tom sana divane oluyor. - Tom is crazy about you.

crazy
tımarhane kaçkını
crazy
aptalca

O yapmak için aptalca bir şeydi. - That was a crazy thing to do.

Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler. - If my parents find out you came over, they could do something crazy.

crazy
kuduruk
crazy
çılgınca

Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor. - Your ideas sound crazy.

Tom'un çılgınca bir şey yapmayacağından oldukça eminim. - I'm pretty sure Tom won't do anything crazy.

crazy
tutkun
crazy
olanaksız
crazy
(about ile) hayran
crazy
çılgın,deli ama genellikle çılgın olarak bilinir mad deli olarak bilinmektedir siz crazy çılgın kabl edin ok
crazy
{s} salak
crazy
{s} deli, kaçık, çılgın
crazy
crazy over düşkün
crazy
(sıfat) çıldırmış, çılgın, deli, mecnun; derme çatma; salak, aptalca; karmaşık
crazy
crazily çılgınca
English - English
crazy
filled with foolish or unreasoned affection
Favorites