Onu etkileyici buluyorum.
- I find that fascinating.
Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.
- It was quite fascinating to see how these men were surviving.
Gerçekten bu kadar çekici miyim?
- Am I really that fascinating?
Bu çok ilginç bir makale.
- This is a fascinating article.
Kediler tarafından büyülendim.
- I'm fascinated by cats.
Tom ve Mary Japon çizgi filmi tarafından büyülendi.
- Tom and Mary are fascinated by Japanese anime.
... are thrilled to see squirrels. We find animals fascinating. Pharmaceuticals, most of our ...
... And then the other fascinating about that story ...