English - Turkish
Definition of exposure to death, loss, or injury; hazard; danger in English Turkish dictionary
- jeopardy
- {i} risk
Yaşamın risk altında.
-Your life is in jeopardy.
- jeopardy
- {i} tehlike
İç barış tehlikeye girer mi?
-Would domestic peace be plunged into jeopardy?
- jeopardy
- (Kanun) muhatara
- jeopardy
- double jeopardy aynı suç için ikinci defa yargılanma
- jeopardy
- nazik durum
- jeopardy
- {i} riziko
- jeopardy
- in jeopardy of his life idam cezası tehlikesine maruz
- jeopardy
- {i} huk. yargılanan sanığın cezaya çarpılma olasılığı
- jeopardy
- tehl
İç barış tehlikeye girer mi?
-Would domestic peace be plunged into jeopardy?
- jeopardy
- hayatı tehlikede
- jeopardy
- muhakeme edilmekte olan bir sanığın maruz olduğu cezaya çarpılma ihtimali
Related Terms
English - English
Definition of exposure to death, loss, or injury; hazard; danger in English English dictionary
- jeopardy
exposure to death, loss, or injury; hazard; danger
Hyphenation
ex·po·sure to death, loss, or injury; hazard; dan·gerPronunciation
Resimler
Favorites