Nicelik değil, nitelik.
- Quality, not quantity.
Nitelik, nicelikten daha önemlidir.
- Quality is more important than quantity.
Kaliteyi miktara tercih ederim.
- I prefer quality to quantity.
Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
- We are always aiming at improving the quality of service.
Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.
- My stereo set is inferior to yours in sound quality.
Ses kalitesi önemlidir.
- Sound quality matters.
Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
- Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
Bu el yapımı eşyalar kalite olarak farklıdır.
- These hand-made articles differ in quality.