evil tidings

English - Turkish

Definition of evil tidings in English Turkish dictionary

Related Terms

bad news

kötü haber

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi. - As soon as Tom got Mary alone, he told her the bad news.

Tom, Mary'ye kötü haberi söylemeyi mümkün olduğu kadar uzun süre erteledi. - Tom had put off telling Mary the bad news for as long as possible.

bad news

(deyim) baskalarinin basini belaya sokan,suc islemeye meyyal kimse

English - English

Definition of evil tidings in English English dictionary

bad news

Hyphenation

e·vil tid·ings

Turkish pronunciation

ivıl taydîngz

Pronunciation

/ˈēvəl ˈtīdəɴɢz/ /ˈiːvəl ˈtaɪdɪŋz/