Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.