enbi̇ya

listen to the pronunciation of enbi̇ya
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (Nebi. C.) Nebiler. Peygamberler (Aleyhimüsselâm.)(Eğer suâl etseniz ki: Bi'set-i enbiya ile beraber şeytanların vücudundan ekser insanlar kâfir oluyor, küfre gidiyor, zarar görüyor. "El hükmü lil-ekser" kaidesince, ekser ondan şer görse, o vakit halk-ı şer, şerdir; hattâ bi'set-i enbiya dahi rahmet değil denilebilir?Elcevab: Kemiyetin, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yok. Asıl ekseriyet, keyfiyete bakar. Meselâ: Yüz hurma çekirdeği bulunsa... toprak altına konup su verilmezse ve muamele-i kimyeviye görmezse
enbiya
Nebiler, peygamberler
enbiya
Peygamberler
enbiyâ
(Osmanlı Dönemi) peygamberler
ENBİYA SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'ân-ı Kerim'in 21.suresi olup Mekke-i Mükerreme'de nazil olmuştur
Enbiya 1
(Kuran) İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, hakdan yüz çeviriyorlar
Enbiya 10
(Kuran) And olsun ki,size şerefiniz ve öğüt veren bir Kitap indirdik; akletmiyor musunuz?*
Enbiya 100
(Kuran) Orada onlara ah etmek vardır; birşey de işitemezler
Enbiya 101
(Kuran) Yaptıklarına karşılık katımızdan kendileri için iyi şeyler yazılmış olanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulanlardır
Enbiya 102
(Kuran) Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar
Enbiya 103
(Kuran) En büyük korku bile onları üzmez; kendilerini melekler: "Size söz verilen gün işte bugündür" diye karşılarlar
Enbiya 104
(Kuran) Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu Biz yaparız
Enbiya 105
(Kuran) And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık
Enbiya 106
(Kuran) Doğrusu bu Kuran'da, kulluk eden kimeselere bildiri vardır
Enbiya 107
(Kuran) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik
Enbiya 108
(Kuran) De ki: "Doğrusu tanrınızın tek bir Tanrı olduğu bana şüphesiz vahyolundu. Artık müslüman olacak mısınız?
Enbiya 109
(Kuran) Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "Size düpedüz açıkladım; tehdit olunduğunuz şeyin yakın mı uzak mı olduğunu bilmem
Enbiya 11
(Kuran) Halkı zalim olan nice kasabaları kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler varettik
Enbiya 110
(Kuran) Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir
Enbiya 111
(Kuran) Bilmem; belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir
Enbiya 112
(Kuran) Peygamber: "Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet, anlattıklarınıza karşı ancak Rahman olan Rabbimizden yardım istenir" dedi. *
Enbiya 12
(Kuran) Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmağa koyuluyorlardı
Enbiya 13
(Kuran) Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurdlarınıza dönün, elbette sorguya çekileceksiniz dedik
Enbiya 14
(Kuran) Vay başımıza gelenlere! Doğrusu biz haksızlık yapmış kimseleriz dediler
Enbiya 15
(Kuran) Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti
Enbiya 16
(Kuran) Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık
Enbiya 17
(Kuran) Eğelenme dileseydik, bunu yapacak olsaydık, şanımıza uygun şekilde yapardık; ama yapmayız
Enbiya 18
(Kuran) Gerçeği batılın başına çarparız ve onun beynini parçalar; böylece batıl ortadan kalkar. Allah'a yakıştırdığınız vasıflardan ötürü yazıklar olsun size!
Enbiya 19
(Kuran) Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar
Enbiya 20
(Kuran) Gece ve gündüz, bıkmadan tesbih ederler
Enbiya 21
(Kuran) Yeryüzünde edindikleri tanrılar mı, onlar mı ölüleri diriltecekler?
Enbiya 22
(Kuran) Eğer yerle gökte Allah'tan başka tanrılar olsaydı, ikisi de bozulurdu. Arşın Rabbi olan Allah, onların vasıflandırdıklarından münezzehtir
Enbiya 23
(Kuran) O, yaptığından sorumlu değildir, onlar ise sorumlu tutulacaklardır
Enbiya 24
(Kuran) O'nu bırakıp tanrılar mı edindiler? De ki: "Kesin delilinizi getirin. İşte benim ve ümmetimin Kitap'ı ve senden öncekilerin kitabları." Hayır; onların çoğu gerçeği bilmez de yüz çevirirler
Enbiya 25
(Kuran) Senden önce gönderdiğimiz her peygambere: "Benden başka tanrı yoktur, Bana kulluk edin" diye vahyetmişizdir
Enbiya 26
(Kuran) Rahman çocuk edindi dediler. Haşa; hayır; melekler şerefli kılınmış kullardır
Enbiya 27
(Kuran) Allah'tan önce söz söyleyemezler; ancak O'nun emri üzerine iş işlerler
Enbiya 28
(Kuran) Allah, onların yaptıklarını ve yapmakta olduklarını bilir. Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler; O'nun korkusundan titrerler
Enbiya 29
(Kuran) Bunlar içinde kim "Ben, Allah'tan başka bir tanrıyım" derse, işte onu cehennemle cezalandırırız. Zulmedenlerin cezasını böyle veririz. *
Enbiya 30
(Kuran) İnkar edenler, gökler ve yer yapışıkken onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi? İnanmıyorlar mı?
Enbiya 31
(Kuran) Yeryüzüne, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yerleştirdik; rahat gidebilsinler diye aralarında geniş yollar varettik
Enbiya 32
(Kuran) Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık; oysa onlar bundaki delillerden yüz çeiriyorlar
Enbiya 33
(Kuran) Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Herbiri bir yörüngede yürür
Enbiya 34
(Kuran) Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı?
Enbiya 35
(Kuran) Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak size iyilik ve kötülük veririz. Sonunda Bize dönersiniz
Enbiya 36
(Kuran) İnkarcılar seni gördükleri zaman, şüphesiz, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mudur?" derler ve Rahman'ın Kitabını işte onlar inkar ederler
Enbiya 37
(Kuran) İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, bunu Benden acele istemeyin
Enbiya 38
(Kuran) Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır? derler
Enbiya 39
(Kuran) Bu kafirler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından menedemeyecekleri ve yardım da göremiyecekleri zamanı keşke bilseler
Enbiya 4
(Kuran) Peygamber: "Benim Rabbim gökte ve yerde söyleneni bilir. O, işitendir, bilendir" dedi
Enbiya 40
(Kuran) Belki aniden gelecek de onları şaşırtacaktır. Artık onu geri çeviremezler; kendileri de ertelenmez
Enbiya 41
(Kuran) And olsun ki, senden önce bir çok peygamber alaya alınmıştı da, alaya alanları, eğlendikleri şey mahvetmişti. *
Enbiya 42
(Kuran) De ki: "Geceleyin ve gündüzün sizi Rahman'dan kim koruyabilir? Ama onlar Rablerinin Kitabından yüz çevirmektedirler
Enbiya 43
(Kuran) Yoksa kendilerini bize karşı savunacak tanrıları mı var? O tanrılar kendilerine bile yardım edemezler. Katımızdan da dostluk görmezler
Enbiya 44
(Kuran) Biz bunlara ve babalarına geçimlikler verdik de ömürleri uzadı; şimdi memleketlerini her yandan eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Üstün gelen onlar mıdır?
Enbiya 45
(Kuran) De ki: "Ben ancak sizi vahy ile uyarıyorum" Uyarıldıkları zaman, sağırlar çağrıyı duymazlar
Enbiya 46
(Kuran) Rabbinin azasından onlara bir esinti dokunsa: "Vah bize! Doğrusu biz haksızdık" derler
Enbiya 47
(Kuran) Kıyamet günü doğru teraziler kurarız; hiç bir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz
Enbiya 48
(Kuran) And olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran Kitap'ı sakınanlar için ışık ve öğüt olarak verdik
Enbiya 49
(Kuran) Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar; kıyamet saatinden de titrerler
Enbiya 5
(Kuran) Onlar: "Hayır; bunlar karışık rüyalardır", "Hayır, onu uydurmuştur" "Hayır; o şairdir," "Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler
Enbiya 50
(Kuran) İşte bu, indirdiğimiz kutsal bir Kitap'dır. Siz mi onu inkar ediyorsunuz?*
Enbiya 51
(Kuran) And olsun ki, daha önce İbrahim'e de akla uygun olanı göstermiştik. Biz onu biliyorduk
Enbiya 52
(Kuran) İbrahim, babasına ve milletine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?" demişti
Enbiya 53
(Kuran) Babalarımızı onlara tapar bulduk demişlerdi
Enbiya 54
(Kuran) İbrahim: "And olsun ki sizler de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz" deyince
Enbiya 55
(Kuran) Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun? dediler
Enbiya 56
(Kuran) O şöyle dedi: "Hayır; Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki onları O yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenlerdenim
Enbiya 57
(Kuran) Allah'a yemin ederim ki, siz ayrıldıktan sonra, putlarınıza bir tuzak kuracağım!
Enbiya 58
(Kuran) Hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye, sağlam bıraktı
Enbiya 59
(Kuran) Milleti: "Tanrılarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu o zalimlerden biridir" dediler
Enbiya 6
(Kuran) Onlardan önce yoketmiş olduğumuz kasabalar halkı inanmadılar, bunlar mı inanacaklar?
Enbiya 62
(Kuran) İbrahim gelince, ona: "Ey İbrahim Bunu tanrılarımıza sen mi yaptın?" dediler
Enbiya 63
(Kuran) İbrahim: "Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun" dedi
Enbiya 68
(Kuran) Onlar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin" dediler
Enbiya 69
(Kuran) Biz: "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol" dedik
Enbiya 7
(Kuran) Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun
Enbiya 70
(Kuran) Ona düzen kurmak istediler, fakat Biz onları hüsrana uğrattık
Enbiya 71
(Kuran) Onu da, Lut'u da, alemler için kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık
Enbiya 72
(Kuran) İbrahim'e, buna ilaveten İshak ve Yakub'u da verdik, her birini iyi kimseler kıldık
Enbiya 73
(Kuran) Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi
Enbiya 74
(Kuran) Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir milletti
Enbiya 75
(Kuran) Lut'u rahmetimizin içine aldık; doğrusu o iyilerdendi.*
Enbiya 76
(Kuran) Nuh da daha önceleri Bize yalvarmıştı, onun duasını kabul edip, kendisini ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık
Enbiya 77
(Kuran) Ayetlerimizi yalanlayan millete karşı ona yardım ettik. Doğrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda boğduk
Enbiya 78
(Kuran) Davud ve Süleyman da milletin koyunlarının yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlarken, Biz onların hükmüne şahiddik
Enbiya 79
(Kuran) Süleyman'a bu meselenin hükmünü bildirmiştik; her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile beraber tesbih etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Bunları Biz yapmıştık
Enbiya 8
(Kuran) Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi
Enbiya 80
(Kuran) Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?
Enbiya 81
(Kuran) Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz herşeyi biliyorduk
Enbiya 82
(Kuran) Dalgıçlık yapan ve bundan başka işler de gören şeytanlardan da onun buyruğu altına verdik. Onların hepsini gözetiyorduk
Enbiya 83
(Kuran) Eyyub da: "Başıma bir bela geldi, (Sana sığındım), Sen merhametlilerin merhametlisisin" diye Rabbine nida etmişti
Enbiya 84
(Kuran) Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha vermiştik
Enbiya 85
(Kuran) İsmail, İdris ve Zülkifl hakkında anlattığımızı da an; onların herbiri sabredenlerdendi
Enbiya 86
(Kuran) Onları rahmetimizin içine aldık; doğrusu onlar iyilerdendi
Enbiya 87
(Kuran) Zünnun hakkında söylediğimizi de an. O, öfkelenerek giderken, kendisini sıkıntıya sokmayacağımızı sanmıştı; fakat sonunda karanlıklar içinde: "Senden başka tanrı yoktur, Sen münezzehsin, doğrusu ben haksızlık edenlerdenim" diye seslenmişti
Enbiya 88
(Kuran) Biz de ona cevap verip, onu üzüntüden kurtarmıştık. İnananları böyle kurtarırız
Enbiya 89
(Kuran) Zekeriya da: "Rabbim! Beni tek başıma bırakma, Sen varislerin en hayırlısısın" diye nida etmişti
Enbiya 9
(Kuran) Sonra Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri ise yok ettik
Enbiya 90
(Kuran) Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı
Enbiya 91
(Kuran) Mahrem yerini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, alemler için bir mucize kılmıştık
Enbiya 92
(Kuran) Doğrusu tevhid dini olan Müslümanlık, bir tek din olarak sizin dininizdir ve Ben de Rabbinizim, artık Bana kulluk edin
Enbiya 93
(Kuran) Ama İnsanlar, din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar, hepsi Bize döneceklerdir. *
Enbiya 94
(Kuran) İnanmış olarak yararlı iş işleyenin ameli inkar edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız
Enbiya 95
(Kuran) Yok ettiğimiz kasaba halkının ahirette ceza görmek üzere Bize dönmemesi imkansızdır
Enbiya 96
(Kuran) Yecuc ve Mecuc'un seddi yıkıldığı zaman her dere ve tepeden boşanırlar
Enbiya 97
(Kuran) Gerçek vaad yaklaştığında, inkar edenlerin gözleri beleriverir: "Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de zalimdik" derler
Enbiya 98
(Kuran) Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz
Enbiya 99
(Kuran) Eğer bunlar tanrı olsaydı cehenneme girmezlerdi; hepsi orada temelli kalacaktır
Hâtemü'l·Enbiyâ
(Osmanlı Dönemi) peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (a. s. m. )
Turkish - English

Definition of enbi̇ya in Turkish English dictionary

enbiya
prophets
enbiya
one who predicts the future
enbiya
foreteller
enbiya
seer; forecaster
enbiya
prophet