emotionally aroused

listen to the pronunciation of emotionally aroused
English - Turkish
duygusal uyandırdı
aroused
uyandırılmış
stimulated
uyarılmış
stimulated
{f} uyar
stirred
{f} karıştır

Bir kaşıkla kahvesini karıştırdı. - She stirred her coffee with a spoon.

Çayına süt koydu ve onu karıştırdı. - He put milk into his tea and stirred it.

aroused
uyandırdı

Subay askerlerinde cesaret uyandırdı. - The officer aroused courage in his soldiers.

Bugünün Pekin'i bende çok derin bir etki bıraktı ve merakımı uyandırdı. - Today's Beijing has given me a very deep impression and aroused my curiosity.

stirred
karışmış
aroused
uyandır

Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı. - His story aroused my suspicion.

Sen benim ilgimi uyandırdın. - You've aroused my interest.

stirred
karıştırılmış
English - English
stirred up
aroused
stirred
stimulated
emotionally aroused

    Hyphenation

    e·mo·tion·al·ly a·roused

    Turkish pronunciation

    îmōşnıli ırauzd

    Pronunciation

    /əˈmōsʜnəlē ərˈouzd/ /ɪˈmoʊʃnəliː ɜrˈaʊzd/
Favorites