English - Turkish
Definition of domesticated bovine animals (cows, bulls, steers etc) in English Turkish dictionary
- cattle
- sığır
Sığırlar kırsalda otlanıyorlar.
-Cattle were grazing in the field.
Sığırlar otla beslenirler.
-Cattle feed on grass.
- cattle
- (Hayvan Bilim, Zooloji) öküz
İnsanları öküzle kıyaslarlardı.
-They would compare people to cattle.
- cattle
- mal
- cattle
- büyükbaş hayvan
Çiftlikte yaklaşık 500 büyükbaş hayvan var.
-There are about 500 cattle on the ranch.
- cattle
- davar
- cattle
- cattleman sığır yetiştiren veya güden kimse
- cattle
- {i} insanlar
İnsanları öküzle kıyaslarlardı.
-They would compare people to cattle.
Masai insanları, süt ve sığır kanının bir karışımını içerler.
-The Masai people drink a mixture of milk and cattle blood.
- cattle
- {i} sığırlar
Onların sığırlarının hepsi şişman.
-Their cattle are all fat.
Onlar atları ve sığırları çaldı.
-They stole horses and cattle.
- cattle
- i., çoğ. sığırlar
Related Terms
English - English
Definition of domesticated bovine animals (cows, bulls, steers etc) in English English dictionary
- cattle
Do you want to raise cattle?.
domesticated bovine animals (cows, bulls, steers etc)
Hyphenation
do·mes·ti·ca·ted bo·vine animals (cows, bulls, steers etc)Resimler
History
Favorites