dolandırma

Turkish - English

Definition of dolandırma in Turkish English dictionary: swindle; spoof; swindling; hustle and bustle; defraudation; confidence trick; grift; confidence game
dolandırmak: {f} swindle
dolandırmak: con
dolandırmak: sell somebody a gold brick
dolandırmak: fleece
dolandırmak: dupe
dolandırmak: (Konuşma Dili) skin
dolandırmak: fiddle
dolandırmak: do
dolan: {f} meandering
dolandırmak: chouse
dolandırmak: bunco
dolandırmak: defraud
dolandırmak: bilk
dolandırmak: shortchange
dolandırmak: mulct
dolandırmak: hype
dolandırmak: screw
dolandırmak: defrag
dolandırmak: cheat
dolan: deceit, deception
dolandırmak: cozen
dolandırmak: do in
dolandırmak: to show (someone) around
dolandırmak: flimflam
dolandırmak: gull
dolandırmak: rook
dolandırmak: chisel
dolandırmak: to swindle, to cheat, to nick, to defraud, to bunk, to con, to screw
dolandırmak: have
dolandırmak: nobble
dolandırmak: hornswoggle
dolandırmak: take in
dolandırmak: double cross
dolandırmak: racketeer
dolandırmak: gyp
dolandırmak: nick
dolandırmak: do down
dolandırmak: spoof
dolandırmak: jockey
dolandırmak: gold brick
dolandırmak: gammon
dolandırmak: to cheat (someone) out of his money; to defraud
dolandırmak: diddle
dolandırmak: rotate
dolandırmak: sell smb. a pup
dolandırmak: {f} deceive
dolandırmak: sell smb. a gold brick

English - English

Turkish - Turkish

Definition of dolandırma in Turkish Turkish dictionary: Dolandırmak işi
Dolandırmak: söğüşlemek
dolan: bakınız: yalan dolan
dolan: Biçim, şekil
dolandırmak: Dolaştırmak
dolandırmak: Birini aldatarak parasını veya malını elinden almak: "Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim."- R. N. Güntekin
dolandırmak: Birini aldatarak parasını veya malını elinden almak

dolandırma

Hyphenation

do·lan·dır·ma

History

Favorites