doing as much as one can

listen to the pronunciation of doing as much as one can
English - Turkish
karınca kararınca
as much as
olduğu kadar

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın. - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

as much as
kadar çok

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor. - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.

as much as
aynı
as much as
bile
English - English

Definition of doing as much as one can in English English dictionary

as much as
to the same extent; up to the desired amount
doing as much as one can

    Hyphenation

    do·ing as much as one Can

    Turkish pronunciation

    duîng äz mʌç äz hwʌn kın

    Pronunciation

    /ˈdo͞oəɴɢ ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈhwən kən/ /ˈduːɪŋ ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈhwʌn kən/
Favorites