Tom didn't consider Mary's feelings at all.
- Tom Mary'nin hislerini hiç dikkate almadı.
You must take the fact into consideration.
- Gerçeği dikkate almalısın.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
He was fighting regardless of his wound.
- O, yarasını dikkate almadan dövüşüyordu.
Let's begin by considering the similarities.
- Benzerlikleri dikkate alarak başlayalım.
I hadn't considered that.
- Ben onu dikkate almadım.
Why would that be considered sexist?
- O neden seksist olarak dikkate alınırdı?