Turkish - English
Definition of dedikodu yapma in Turkish English dictionary
- jawing
- present participle of jaw
- Scolding; clamorous or abusive talk
- dedikodu yapmak
- tittle-tattle
- dedikodu yapmak
- bear tales
- dedikodu yapmak
- talebear
- dedikodu yapmak
- rumour
- dedikodu yapmak
- carry tales
- dedikodu yapmak
- tittletattle
- dedikodu yapmak
- wag one's tongue
- dedikodu yap
- {f} talebear
- dedikodu yap
- {f} talebearing
- dedikodu yap
- gossip
I can't believe Tom would gossip about Mary like that.
-Tom'un Mary hakkında öyle dedikodu yapacağına inanamıyorum.
Tom isn't one to gossip.
-Tom, dedikodu yapacak biri değil.
- Dedikodu yapmak
- dish the dirt
- dedikodu yapmak
- tattle
- dedikodu yapmak
- tittle tattle
- dedikodu yapmak
- talk scandal
- dedikodu yapmak
- whisper
- dedikodu yapmak
- gossip
People like gossiping.
-İnsanlar dedikodu yapmaktan hoşlanır.
- dedikodu yapmak
- tell tales
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dedikodu yapma in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) TEHCİN
dedikodu yapma
Hyphenation
de·di·ko·du yap·maPronunciation
Resimler
History
Favorites