Turkish - English
Definition of değiş-tokuş in Turkish English dictionary
- interchange
- metasomatism
- swap
- exchange
Tom and Mary exchanged numbers.
-Tom ve Mary numaraları değiş tokuş etti.
They decided to exchange prisoners.
-Onlar mahkumları değiş tokuş etme kararı aldılar.
- değiş tokuş etmek
- exchange
- değiş tokuş etmek
- interchange
- değiş tokuş
- barter
He was bartering information.
-Bilgi değiş tokuş ediyordu.
- değiş tokuş edilebilir
- interchangeable
- değiş tokuş etmek
- barter
- değiş tokuş etmek
- swap
- değiş tokuş etmek
- change
- değiştokuş
- (Kanun) barter
- değiş tokuş
- (Ticaret) tradeoff
- değiştokuş
- exchange
- değiş tokuş
- interchange
- değiş tokuş
- trading
- değiş tokuş
- swapping
- değiş tokuş
- exchange, barter, swap, interchange
- değiş tokuş
- truck
- değiş tokuş
- permutation
- değiş tokuş
- swop
- değiş tokuş
- exchange, barter
- değiş tokuş
- dicker
- değiş tokuş
- swap,swop
- değiş tokuş dükkânı
- trading post
- değiş tokuş etmek
- swop
- değiş tokuş etmek
- to barter, to exchange, to interchange, to trade, to swap
- değiş tokuş etmek
- bargain
- değiş tokuş etmek
- traffic
- değiş tokuş etmek
- truck
- değiş tokuş etmek
- commute
- değiş tokuş etmek
- to barter, exchange; to exchange (one thing) for (another)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of değiş-tokuş in Turkish Turkish dictionary
- mır
- Değiş, alışveriş, mübadele, trampa
değiş-tokuş
Hyphenation
de-ğiş-to-kuşResimler
Favorites