English - Turkish
Definition of comparative form of late, as in: the teacher came in later than the students in English Turkish dictionary
- later
- sonra
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
-He explained later how he made this decision.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
-Did the error occur right from the start or later on? - When?
- later
- sonradan
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
-Did the error occur right from the start or later on? - When?
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
-As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
- later
- daha sonra
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
-One more person will be joining us later.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
-He explained later how he made this decision.
- later
- adv.daha sonra: adj.sonraki,daha sonra
Related Terms
English - English
Definition of comparative form of late, as in: the teacher came in later than the students in English English dictionary
- later
comparative form of late, as in: the teacher came in later than the students
Hyphenation
com·par·a·tive form of late, as in: the teach·er came in lat·er than the studentsPronunciation
Resimler
History
Favorites