cheering; enlivening

listen to the pronunciation of cheering; enlivening
English - Turkish

Definition of cheering; enlivening in English Turkish dictionary

chirping
cıvıl cıvıl

Tom, penceresinin dışında cıvıl cıvıl kuş sesleri duyabiliyordu. - Tom could hear birds chirping outside his window.

Dün gece, bahçede cıvıl cıvıl öten bir cırcır böceği duydum. Sonbahar yaklaşıyor, değil mi? - Last night I heard a cricket chirping in the garden. Autumn is approaching, isn't it?

chirping
cıvıldıyor

Kuşlar mutlu şekilde cıvıldıyor. - The birds were chirping happily.

English - English
chirping