cevaplandırma

listen to the pronunciation of cevaplandırma
Turkish - English

Definition of cevaplandırma in Turkish English dictionary

cevap
{i} reply

I can't reply your message immediately, for I can't type fast. - Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.

I have received no reply from you yet. - Sizden henüz bir cevap almadım.

cevap
{i} answer

Larry Ewing doesn't answer me. - Larry Ewing bana cevap vermiyor.

I'm Japanese, the boy answered. - Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.

cevap
response

She wrote him a friendly response. - Ona arkadaşça bir cevap yazdı.

He wrote her a friendly response. - Ona arkadaşça bir cevap yazdı.

cevaplandırmak
answer
cevap
(Ticaret) return
cevaplandırmak
field
cevap
replication
cevap
ans
cevap
to answer
cevap
responsive to
cevap
1.answer, reply
cevap
answer, reply yanıt, karşılık
cevap
law defense
cevap
{i} rejoinder
cevaplandırmak
reply
cevaplandırmak
respond
cevaplandırmak
to give an answer to
cevaplandırmak
to answer, to reply yanıtlandırmak
Turkish - Turkish
Cevaplandırmak işi, yanıtlandırma
Cevap
yanıt

Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı. - Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.

Cevap
(Osmanlı Dönemi) MECUBE
Cevaplandırmak
yanıtlandırmak
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt: "Belindeki önlüğü çıkarmaya uğraşıyor, cevap arıyor gibi, düşünüyordu."- S. F. Abasıyanık
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt
cevaplandırmak
Bir şeyin cevabını, karşılığını vermek, yanıtlandırmak
cevaplandırmak
Bir şeyin cevabını, karşılığını vermek, yanıtlandırmak: "Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı."- Y. K. Karaosmanoğlu