boşa harca

listen to the pronunciation of boşa harca
Turkish - English
{f} wasting

I see I'm wasting my time. - Zamanımı boşa harcadığımı anlıyorum.

Tom told Mary that she was wasting her time. - Tom Mary'ye zamanını boşa harcadığını söyledi.

{f} wasted

I shouldn't have wasted my time reading that. - Onu okuyarak zamanımı boşa harcamamalıydım.

When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time. - İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.

{f} waste

Let's hurry so as not to waste time. - Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.

McClellan wasted no time. - McClellan zamanı boşa harcamadı.

boşa harca
Favorites