English - Turkish
Definition of blonder in English Turkish dictionary
- blond
- {s} sarışın
O, bir uzun ince sarışındı.
-She was a tall, slender blonde.
Kız kardeşlerin her ikisi de sarışınlar.
-The sisters are both blondes.
- blond
- {s} sarı (saç)
- blond
- {s} sarışın (erkek)
- blond
- (erkek) sarışın
- blond
- (saç) sarı
- comparative of blonde
- sarışın karşılaştırmalı
- blond
- {s} sarı
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
-Also Felicja has blonde straight hair.
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
-Piotr has black hair but Lech has blond hair.
- blond
- sarışın kimse
- blond
- ipek tül veya dantel
- blond
- açık renk
- blond
- sarışın erkek
- blond
- bilhassa siyah veya beyaz ipek dantel
Related Terms
German - English
Definition of blonder in German English dictionary
- fair-haired man
- blond
- blond man
- blonder Mann
- fair-haired man
- blonder Mann
- blond man
- blonder Mann
- blond
Related Terms
English - English
Definition of blonder in English English dictionary
- Comparative form of blond: more blond
- Comparative form of blonde: more blonde
- comparative of blond
- comparative of blonde
blonder
Etymology
(adjective.) 15th century. Middle French blond, masculine, blonde, feminine.Resimler
History
Favorites