bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak

listen to the pronunciation of bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak
Turkish - English
(deyim) have the nerve to do

He had the nerve to tell me that I was too fat, he should look at himself in the mirror!.

(deyim) Be bold enough to act/do, behave impudently
bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak

    Hyphenation

    bir şe·yi yap·ma·ya cü·ret et·mek, çe·kin·me·mek; bir şe·yi ypma·ya ce·sa·re·ti ol·mak

    Pronunciation

Favorites