beyond a (certain) boundary; away; abroad; out

listen to the pronunciation of beyond a (certain) boundary; away; abroad; out
English - Turkish

Definition of beyond a (certain) boundary; away; abroad; out in English Turkish dictionary

forth
açığa
forth
dışarı
forth
ileri

Tom ileri geri adımlıyor. - Tom is pacing back and forth.

Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu. - A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.

forth
meydana getirmek
forth
bring forth doğurmak
forth
bundan sonra
forth
başka
forth
çıkarmak
forth
sair
forth
diğer
forth
from this time forth bundan böyle
forth
dışarıya doğru
forth
hasıl etmek
forth
ve başkaları
English - English
forth
beyond a (certain) boundary; away; abroad; out
Favorites