Turkish - Turkish
Definition of bek' in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Bilkâ) Sütü az olan davar
- bek
- Hava gazı lambasının ucu
- bek
- Sert, katı
- bek
- Sert, katı; sağlam
- bek
- Sağlam
- bek
- Savunma oyuncusu, savunucu: "Bekle haf, genel olarak gol atmaz, alkışlanmaz, göklere çıkarılmaz."- H. Taner
- bek
- Havagazı lambasının ucu
- bek
- Savunma oyuncusu, savunucu
- bek
- Savunucu
- bek
- Avcı kulübesi
- sağ bek
- Bir takımın savunmasının sağ yönünde yer alan oyuncusu
- sol bek
- Bir takımın savunmasının sol yönünde yer alan oyuncusu
Related Terms
English - English
Definition of bek' in English English dictionary
- Kashin-Bek disease
- Alternative form of Kashin-Beck disease
Related Terms
Turkish - English
Definition of bek' in Turkish English dictionary
- bek
- expected
- bek
- (gas) burner
- bek
- back
Always borrow money from a pessimist; he doesn't expect to be paid back.
-Her zaman bir kötümserden ödünç para al; o, geri ödenmesini beklemez.
Tom expects Mary back by 2:30.
-Tom Mary'nin 2.30'a kadar geri dönmesini bekliyor.
- bek
- defense player; gas burner
- bek
- gas burner; (futbol) back
- bek oyuncu
- fullback
- kılavuz bek
- pilot burner
- kılavuz bek
- pilot light