Neden benim kedi, bornozuma saldırıyor?
- Why is my cat attacking my bathrobe?
Haberlerde sahiplerine saldıran evcil hayvanlar hakkında bazı hikayeler vardı.
- There have been some stories in the news about pets attacking their owners.
Libya'ya saldırmak ciddi bir hataydı.
- Attacking Libya was a serious mistake.
Fadıl, Leyla'ya saldırmaya başladı.
- Fadil started attacking Layla.
Niyetimiz ona saldırmak değildi.
- We didn't intend to attack him.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Tom panik atak geçirdi.
- Tom had a panic attack.
Tom bir panik atak geçiriyor.
- Tom is having a panic attack.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ended at dawn.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.
- Tom nearly had a heart attack when he saw Mary standing on the edge of the roof.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
- They began with a strong attack against the enemy.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
... some campaigns are focused on attacking a person rather than prescribing their own future ...