at the side of; on one side of

listen to the pronunciation of at the side of; on one side of
English - Turkish

Definition of at the side of; on one side of in English Turkish dictionary

beside
yanında

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

Birkaç kız kapının yanında duruyor. - Several girls are standing beside the gate.

beside
{e} yanına

Herkes onun yanına oturmak istiyor. - Everybody wants to sit beside her.

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu. - She knelt beside him and asked him what his name was.

beside
{e} dışında

Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu? - Is anyone coming besides your friends?

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur. - I don't have any other hobbies besides football.

English - English
beside