as shown by juxtaposition or comparison

listen to the pronunciation of as shown by juxtaposition or comparison
English - Turkish

Definition of as shown by juxtaposition or comparison in English Turkish dictionary

contrast
{i} tezat

Çevresi ile keskin bir tezat oluşturuyor. - It contrasts sharply with its surroundings.

Şehir hayatı ve kırsal hayat arasında büyük bir tezat var. - There is a great contrast between city life and country life.

contrast
{i} zıtlık

Latin Amerika romanları zıtlıklarıyla nitelenir. - Latin American novels are characterized by their contrast.

İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin. - The contrast between the two ideas is very marked.

contrast
{f} (aradaki farkı göstermek üzere) karşılaştırmak, mukayese etmek, kıyas etmek
contrast
kıyas etmek
contrast
(farkı görmek için) karşılaştırmak
contrast
çelişmek
contrast
{i} çelişki
contrast
farklılık
contrast
tezat oluşturmak
contrast
mukayese etmek
contrast
fark
contrast
karşıt
contrast
çeliş/karşılaştır
contrast
mukayese
contrast
(fiil) kontrastı olmak, karşılaştırmak; tezat oluşturmak, çelişmek
contrast
(isim) kontrast, zıtlık, tezat, çelişki
contrast
karşıt,v.karşılaştır: n.tersi
contrast
(Tekstil) karşıtlık, kontrast
contrast
tezat göstermek
English - English
contrast
as shown by juxtaposition or comparison

    Hyphenation

    as shown by jux·ta·po·si·tion or com·pa·ri·son

    Turkish pronunciation

    äz şōn bay cʌkstıpızîşın ır kımperısın

    Pronunciation

    /ˈaz ˈsʜōn ˈbī ˌʤəkstəpəˈzəsʜən ər kəmˈperəsən/ /ˈæz ˈʃoʊn ˈbaɪ ˌʤʌkstəpəˈzɪʃən ɜr kəmˈpɛrəsən/
Favorites