an instance of losing, such as a defeat

listen to the pronunciation of an instance of losing, such as a defeat
English - Turkish

Definition of an instance of losing, such as a defeat in English Turkish dictionary

loss
kayıp

Kayıp 100 dolara ulaştı. - The loss amounted to 100 dollars.

Onun ölümü büyük bir kayıptır. - His death is a great loss.

loss
{i} zarar

Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık. - We had to sell the building because for years we had operated it at a loss.

Zararları bir milyon yene ulaştı. - Their losses reached one million yen.

loss
(Nükleer Bilimler) kayıp,atılım
loss
(Kanun) gaiplik
loss
dokunca
loss
ziyan
loss
kayboluş
loss
kaybetme

Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez. - To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.

loss
kaybolma

Annelerinin kaybolması onları çok üzdü. - The loss of their mother grieved them very much.

Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar. - Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.

loss
{i} zayi
loss
{i} ask. kayıp, ölü
loss
loss of civic rightsmedeni haklardan iskat
loss
(Mukavele) kayıp, zarar, ziyan, hasar; israf
loss
harabiyet
loss
{i} tic. zarar, ziyan
English - English
loss

The match ended in their first loss of the season.

an instance of losing, such as a defeat
Favorites