English - Turkish
Definition of an innovator; an asserter of novelty in English Turkish dictionary
- novelist
- roman yazarı
Hayattaki amacım roman yazarı olmaktır.
-My goal in life is to be a novelist.
Roman yazarı çalışma için malzemeleri topladı.
-The novelist gathered materials for his work.
- novelist
- romancı
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
-The novelist talked to a large audience.
Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
-My friend's father is a famous novelist.
- novelist
- {i} yazar
O bir yazar ve sanatçıdır.
-He is a novelist and artist.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
-Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Related Terms
English - English
Definition of an innovator; an asserter of novelty in English English dictionary
- novelist
an innovator; an asserter of novelty
Hyphenation
an innovator; an as·sert·er of nov·el·tyPronunciation
Resimler
Favorites