an assailant

listen to the pronunciation of an assailant
English - Turkish

Definition of an assailant in English Turkish dictionary

assailant
{i} saldırgan

Sami saldırganlarından kaçamadı. - Sami couldn't run away from his assailants.

Tom saldırganla mücadele etti ve kaçmayı başardı. - Tom struggled with his assailant and managed to escape.

violent
(Askeri) ŞİDDETLİ, AZILI
violent
{s} aşırı
assailant
dil uzatan
violent
{s} sert

Tom sert ve tehlikelidir. - Tom is violent and dangerous.

Erkekler bazen serttir. - Men are sometimes violent.

violent
{s} şiddetli, sert, zorlu
assailant
saldıran kimse
violent
şedit
violent
ters
violent
can yakan
violent
zorlu
violent
şiddet yüzünden olan
assailant
{i} eleştirici
violent
cebirli
violent
violentlyşiddetle
violent
vahşice
violent
{s} saldırı sonucu olan
violent
göz alan zorla yapılan
violent
violent death kaza sonucu ölüm
violent
fena
violent
{s} çok kötü
violent
cebren ölüm
violent
(sıfat) şiddetli, sert, saldırı sonucu olan, aşırı, berbat, çok kötü
an assailant

    Hyphenation

    an as·sail·ant

    Turkish pronunciation

    ın ıseylınt

    Pronunciation

    /ən əˈsālənt/ /ən əˈseɪlənt/
Favorites