English - Turkish
Definition of an appearance resembling the rainbow; a prismatic play of colors in English Turkish dictionary
- iris
- (Botanik, Bitkibilim) zambak
Bahçe, zambaklarıyla ünlüdür.
-The garden is famous for its irises.
- iris
- süsen çiçeği
- iris
- (mit.) Gökkuşağı tanrıçası
- iris
- İris tabakası, gözbebeği etrafındaki renkli kısım
- iris
- Süsen, (bot.) İris. - Brown iris pas lâlesi, (bot.) İris lurida
- iris
- Gökkuşağı veya buna benzer herhangi bir şey
- iris
- gözbebeği etrafındaki renkli kısım
- iris
- {i} (Anatomi) iris
- iris
- gökkuşağı tanrıçası
- iris
- (Tıp) Gözün iris tabakası, gözbebeği etrafındaki renkli halka, iris
- iris
- {i} iris
- iris
- brown iris pas lâlesi
- iris
- {i} süsen
- iris
- {i} gökkuşağı
- iris
- iris tabakası
- iris
- Iris lurida
- iris
- {i} (Botanik) süsen, iris, Iris
Related Terms
English - English
Definition of an appearance resembling the rainbow; a prismatic play of colors in English English dictionary
- iris
an appearance resembling the rainbow; a prismatic play of colors
Hyphenation
an ap·pear·ance resembling the rainbow; a pris·ma·tic play of col·orsPronunciation
Resimler
Favorites