Tom hemen hemen her gün masa tenisi oynar.
- Tom plays table tennis just about every day.
Tom artık hemen hemen her yerde olabilr.
- Tom could be just about anywhere by now.
İşimi neredeyse bitirdim.
- I'm just about finished with my homework.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Tom yaklaşık olarak söylediğim her şeyin tersini söylüyor.
- Tom contradicts just about everything I say.
Yaklaşık olarak bu işi bitirdik.
- We're just about finished with this job.
Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin.
- Tom is rich enough to buy just about anything he wants.
Sanırım aşağı yukarı istediğim bilgisayarı alacak kadar param var.
- I think I have just about enough money to buy the computer that I want.