I had no idea you were so dedicated.
- Çok adanmış olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Tom is very dedicated, isn't he?
- Tom çok adanmış, değil mi?
Layla was devoted to her father.
- Leyla babasına adanmıştı.
A massive earthquake of magnitude 8.8 hit the Japanese islands today.
- 8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
Japan is an island country.
- Japonya bir ada ülkesidir.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
He dedicated himself to biology studies for almost ten years.
- On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.
The Island of Taiwan's surface area is thirty-six thousand square kilometers.
- Tayvan adasının yüz ölçümü 36.000 kilometre kare.
The islet protrudes above the water.
- Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
The islet stands out above the water.
- Adacık su üstüne çıkıyor.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
He dedicated his life to helping the poor.
- O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.
She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
Tom and Mary are devoted to each other.
- Tom ve Mary kendilerini birbirlerine adadılar.
He devoted himself to the study of chemistry.
- O kendini kimya çalışmasına adadı.
After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
- Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
The islet stands out above the water.
- Adacık su üstüne çıkıyor.
The islet resembled a tortoise from afar.
- Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu.