English - Turkish
Definition of a word; an oral utterance in English Turkish dictionary
- parole
- şartla salıverme
- parol
- şifahi
- parole
- {f} şartlı tahliye et
- parole
- namus sözü
- parole
- söz
- parole
- tutukluya verilen izin
- parole
- şeref sözü
- parole
- şartlı tahliye etmek
- parol
- {s} sözlü
- parol
- davada müdafaa veya itham yollu söz
- parol
- şifah
- parol
- {s} yazılı olmayan
- parole
- özellikle esir düşen askerin veya bir mahpusun kaçmayacağına dair verdiği söz
- parole
- {i} kefaletle serbest bırakma
- parole
- {i} parola
- parole
- {i} şartlı tahliye
Tom şartlı tahliye edildi.
-Tom has been paroled.
Tom, beş yıl sonra şartlı tahliye olabilecek.
-Tom will be eligible for parole in five years.
Related Terms
a word; an oral utterance
Hyphenation
a word; an o·ral ut·ter·ancePronunciation
Resimler
History
Favorites