Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
- All the leaves on the tree turned yellow.
Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
- The cherry trees are in full blossom.
Evin önünde bir çam duruyor.
- A pine stands in front of his house.
Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
- The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.
Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.
- You can decorate the cocktail with a cherry or a pineapple.
Ananas almak istiyorum.
- I want to buy pineapples.
Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü.
- The emerald ash borer has killed more than a hundred million ash trees across North America.
Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı.
- More than a century ago, a comet or a meteor exploded in the sky above the Tunguska River valley in Russia. The explosion knocked down millions of trees over hundreds of miles.
Newton bir elmanın ağaçtan düştüğünü gördü.
- Newton saw an apple fall off a tree.
Tom ağaçtan bir elma kopardı.
- Tom picked an apple from the tree.
... where you add some leaves to the tree of knowledge. ...
... HE STOOD HIS GROUND AND SAVED THAT TREE. ...