a tray or drawer in a chest

listen to the pronunciation of a tray or drawer in a chest
English - Turkish

Definition of a tray or drawer in a chest in English Turkish dictionary

till
-e kadar
till
{e} kadar

Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin. - You must not smoke till you grow up.

Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu. - She didn't know the information till she met him.

till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı. - She had been very shy till she graduated.

O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim. - Let's not worry about that till it happens.

till
(İş yerlerinde kullanılan) Kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle. - Ask them to wait till I come.

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste. - Ask him to wait till I come.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar her şey olabilir. - Anything may happen till that time.

O zamana kadar ne yaparım? - What do I do till then?

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
till
till now şimdiye kadar
English - English
till
a tray or drawer in a chest

    Hyphenation

    a tray or draw·er in a chest

    Turkish pronunciation

    ı trey ır drôr în ı çest

    Pronunciation

    /ə ˈtrā ər ˈdrôr ən ə ˈʧest/ /ə ˈtreɪ ɜr ˈdrɔːr ɪn ə ˈʧɛst/
Favorites