English - Turkish
Definition of a tradition or fable; an invented story in English Turkish dictionary
- myth
- {i} efsane
Her ulusun kendi efsaneleri vardır.
-Every nation has its own myths.
Isaac Newton'un bir ağacın altında otururken kafasına bir elma düştüğünde yerçekimi kanunlarını keşfetmesi muhtemelen tamamen bir efsanedir.
-It's probably just a myth that Isaac Newton discovered the laws of gravity when an apple fell on his head while he was sitting under a tree.
- myth
- söylence
- myth
- söylen
- myth
- uydurma şey
- myth
- masal
Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
-Fiction is as old as fairy tales and myths.
- myth
- mythicalefsane kabilinden
- myth
- {i} mit
Hiç Yunan mitolojisi biliyor musun?
-Do you know any Greek myths?
Yunan mitolojisinde, Zeus Chronos'un oğludur.
-In Greek mythology, Zeus is the son of Chronos.
- myth
- {i} hayali şey
- myth
- {i} hayali kimse/şey
- myth
- mite özgü
- myth
- hayali kimse veya şey
- myth
- hayali
- myth
- mitos
- myth
- esatiri
Related Terms
English - English
Definition of a tradition or fable; an invented story in English English dictionary
- myth
a tradition or fable; an invented story
Hyphenation
a tra·di·tion or fable; an invented sto·ryPronunciation
Resimler
History
Favorites