English - Turkish
Definition of a state of difference; dissimilitude; unlikeness in English Turkish dictionary
- diversity
- {i} çeşitlilik
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
-Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Pek çok çeşitlilik var.
-There's so much diversity.
- diversity
- çeşitleme
- diversity
- tefavüt
- diversity
- değişim
- diversity
- farklı olma
- diversity
- farklılık
Bize güç veren şey farklılıktır.
-Diversity is what gives us strength.
- diversity
- fark
Bize güç veren şey farklılıktır.
-Diversity is what gives us strength.
- diversity
- nevi
- diversity
- {i} başkalık
- diversity
- {i} cins
- diversity
- {i} değişik tür
Bu orman değişik türlerle doludur.
-This forest is full of diversity.
Related Terms
English - English
Definition of a state of difference; dissimilitude; unlikeness in English English dictionary
- diversity
a state of difference; dissimilitude; unlikeness
Hyphenation
a state of difference; dissimilitude; un·like·nessPronunciation
Resimler
Favorites