a small, rustic residential structure usually occupied seasonally

listen to the pronunciation of a small, rustic residential structure usually occupied seasonally
English - Turkish

Definition of a small, rustic residential structure usually occupied seasonally in English Turkish dictionary

cabin
{i} kabin

Tom'un göl yakınında küçük bir kabini var. - Tom has a small cabin on the lakefront.

Bir kabine oluşturmak zordur. - Forming a cabinet is difficult.

cabin
kamara

Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı. - The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.

Tom kamaraya geri gitti. - Tom has gone back to the cabin.

cabin
tahta kulübe
cabin
pilot kabini
cabin
{i} uçakta öndeki özel bölüm
cabin
tahdit etmek
cabin
{i} kulübe

Tom ormanda küçük bir kulübede tek başına yaşar. - Tom lives all by himself in a small cabin in the woods.

Kulübeye yetişinceye kadar onu tek sıra izledik. - We followed him single file till we reached the cabin.

cabin
{f} kabin veya kamarada yaşamak
cabin
kamara/kulübe/kabin
cabin
{i} hücre
cabin
cabin class ikinci sınıf
cabin
cabin boy kamarot
cabin
küçük bir yere kapamak
English - English
cabin
a small, rustic residential structure usually occupied seasonally

    Hyphenation

    a small, rus·tic res·i·den·tial struc·ture u·su·al·ly occupied sea·son·al·ly

    Pronunciation

Favorites