English - Turkish
Definition of a setting that effects everything in English Turkish dictionary
- global
- dünya çapında
Kimse, öldürücü bir salgın gibi dünya çapında bir felaketi önemsememezlik edemez.
-One can't discount a global disaster like a virulent plague.
- global
- küresel
Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
-I found it fascinating what you were saying about global warming.
Küresel bir kriz yakındır.
-A global crisis is at hand.
- global
- {s} tüm dünyayı kapsayan/ilgilendiren
- global
- tüm dünyayı ilgilendiren
- global
- geniş çaplı
- global
- evrensel
- global
- ayrıntılı
- global
- tüm dünya ile ilgili
- global
- ayrıntılı/global
- global
- (Askeri) TOPTAN, DÜNYA ÇAPINDA
- global
- {s} global
- global
- (Tıp) Küre şeklinde, küresel
- global
- kürsel
- global
- {s} küre biçiminde
Related Terms
English - English
Definition of a setting that effects everything in English English dictionary
- global
a setting that effects everything
Hyphenation
a set·ting that ef·fects eve·ry·thingTurkish pronunciation
ı setîng dhıt îfeks evrithîngPronunciation
/ə ˈsetəɴɢ ᴛʜət əˈfeks ˈevrēˌᴛʜəɴɢ/ /ə ˈsɛtɪŋ ðət ɪˈfɛks ˈɛvriːˌθɪŋ/
Resimler
History
Favorites