English - Turkish
Definition of a price per unit for a service or product in English Turkish dictionary
- rate
- {i} oran
Kanada'da suç oranı düşüyor.
-The crime rate is decreasing in Canada.
Aylık oran ne kadardır?
-How much is the monthly rate?
- rate
- {i} değer
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
-The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Bunu nasıl değerlendirirdin?
-How would you rate that?
- rate
- {i} hız
Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı.
-His synchronizing rate left nothing to be desired.
Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
-I'm amazed by the rate at which industries grow.
- rate
- {f} sınıflandırmak
- price per unit
- birim fiyatı
- rate
- farzetmek
- rate
- (Bilgisayar) faiz_oranı
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
-He lends money at a high rate of interest.
- rate
- değerini tahmin etmek
- rate
- olarak değerlendirmek
- rate
- nispet
- rate
- gözü ile bakmak
- rate
- {f} fiyat belirlemek
- rate
- {i} derece
- rate
- {i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
- rate
- {f} layık olmak
- rate
- {i} belediye vergisi (İng.)
- rate
- mülk vergisi
- rate
- {f} sayılmak
- rate
- {f} hak etmek
- rate
- {i} bedel
Related Terms
English - English
Definition of a price per unit for a service or product in English English dictionary
- rate
a price per unit for a service or product
Hyphenation
a price per Unit for a ser·vice or prod·uctTurkish pronunciation
ı prays pır yunıt fôr ı sırvıs ır prädıktPronunciation
/ə ˈprīs ˈpər ˈyo͞onət ˈfôr ə ˈsərvəs ər ˈprädəkt/ /ə ˈpraɪs ˈpɜr ˈjuːnət ˈfɔːr ə ˈsɜrvəs ɜr ˈprɑːdəkt/
Resimler
Favorites