a preliminary election to select a political candidate

listen to the pronunciation of a preliminary election to select a political candidate
English - Turkish

Definition of a preliminary election to select a political candidate in English Turkish dictionary

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

primary
{s} ana

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

primary
öncelikli

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır. - The primary aim of science is to find truth, new truth.

Üniversitedeyken temel odağın neydi? - What was your primary focus while you were in college?

primary
{i} ana renk

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
primer
primary
{s} birinci

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
English - English
primary
a preliminary election to select a political candidate

    Hyphenation

    a pre·li·mi·na·ry e·lec·tion to se·lect a po·li·ti·cal can·di·date

    Turkish pronunciation

    ı prilîmıneri îlekşın tı sılekt ı pılîtıkıl kändıdeyt

    Pronunciation

    /ə prēˈləməˌnerē əˈleksʜən tə səˈlekt ə pəˈlətəkəl ˈkandədāt/ /ə priːˈlɪməˌnɛriː ɪˈlɛkʃən tə səˈlɛkt ə pəˈlɪtəkəl ˈkændədeɪt/
Favorites