a precious stone or gem, especially a diamond

listen to the pronunciation of a precious stone or gem, especially a diamond
English - Turkish

Definition of a precious stone or gem, especially a diamond in English Turkish dictionary

rock
ileri geri hareket ettirmek
rock
{i} kaya parçası

Bir asteroid bir kaya parçasıdır. - An asteroid is a bit of rock.

rock
(Coğrafya) yerey
rock
sarsmak

Tekneyi sarsmak istemiyorum. - I don't want to rock the boat.

rock
sallamak

Tekneyi sallamak istemiyorum. - I don't plan on rocking the boat.

rock
kaya

Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor. - Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure.

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu. - Seen at a distance, the rock looked like a human face.

rock
rak
rock
bir tür şekerleme
rock
salla(mak)
rock
(İnşaat) kaya, taş
rock
cebelitarık dağı
rock
i sallama
rock
{i} argo büyük mücevher, elmas
rock
sallanma
rock
{i} para

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

rock
{f} rock yapmak (dans)
rock
uyutmak
rock
{f} şok olmak
rock
{f} zorlaştırmak
English - English
rock
A precious stone
sardel
a precious stone or gem, especially a diamond
Favorites