English - Turkish
Definition of a portion of anything taken separately; a fragment of a whole; a part in English Turkish dictionary
- parcel
- koli
Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
-I want to send a parcel to Japan.
Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.
-I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air.
- parcel
- parsel
- parcel
- {f} hisselere ayırmak
- parcel
- {f} bölmek
- parcel
- yığın
- parcel
- paket
Bu paket size gönderilmiş.
-This parcel is addressed to you.
Bu paketi hemen göndermek istiyorum.
-I want to send this parcel at once.
- parcel
- sürü
- parcel
- {i} bohça, çıkın
- parcel
- {f} out -i eşit kısımlara ayırıp dağıtmak, -i üleştirmek
- parcel
- kısmen
- parcel
- paket bohça
- parcel
- kısım veya hisselere ayırmak
- parcel
- parcel post paket postası
- parcel
- {f} out -i parsellemek
- parcel
- {f} up -i
- parcel
- çıkın
- parcel
- (isim) paket, koli, parsel, toplu miktar, parti (mal)
- parcel
- parsel (kendi içine kapanan bir çizgi ile sınırlı arazi parçası)
- parcel
- parcel paketle/böl
Related Terms
English - English
Definition of a portion of anything taken separately; a fragment of a whole; a part in English English dictionary
- parcel
a portion of anything taken separately; a fragment of a whole; a part
Hyphenation
a por·tion of a·ny·thing tak·en separately; a frag·ment of a whole; a partPronunciation
Resimler
History
Favorites