a pinpoint strike; a smash

listen to the pronunciation of a pinpoint strike; a smash
English - Turkish

Definition of a pinpoint strike; a smash in English Turkish dictionary

ate
ye
ate
yedi

he ate his vegetables - sebzelerini yedi.

Çin restoranında Pekin ördeği yedik. - We ate Peking duck in the Chinese restaurant.

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

ate
etken fiil
ate
eski Yunan fikrine göre insanı kör edip cinayete sürükleyen kuvvet
ate
f., bak. eat
ate
mandate emir
ate
At easel!e
ate
kim oksijenli tuz
ate
sonek desolate terkedilmiş
ate
chlorate klorat
ate
ile

İşi ilerlettim ve sen burada olmadığın için senin akşam yemeğini yedim. - I went ahead and ate your dinner since you weren't here.

Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi. - He sometimes ate out with his family.

ate
sonuç
ate
caudate kuyruklu
ate
enumerate saymak
English - English
ate